Laparoskopi, abdominal hastalıklarda ameliyatın kameralı bir sistemle kapalı olarak yapılmasıdır. Laparoskopi ameliyatı ya da kapalı ameliyat 1847 yılında narkozun geliştirilmesi sonrasında gündeme gelmiştir.
İlk laparoskopi ameliyatı 1901 yılında köpeğe uygulanmıştır. Işıklı optik cihazların geliştirilmesi ile laparoskopi cerrahisi daha da ilerlemiştir. 1980 yılında apandisit olan bir hastaya ilk laparoskopi cerrahisi uygulanmıştır. Kapalı ameliyat ile apendiks alınmıştır.
1985 yılında laparoskopi cerrahisi safra kesesi için yapılmıştır. Kapalı ameliyat ile taşlı safra kesesi alınmıştır.
Laparoskopi cerrahisi günümüzde kadın hastalıkları da dahil olmak üzere birçok alanda başarılı bir şekilde kullanılmaktadır.
Günümüzde laparoskopik cerrahi birçok uzmanlık dalında kullanıldığı gibi kadın hastalıklarında da yaygın olarak uygulanmaktadır.
Laparoskopi ile yapılan ameliyatlarda karında 2-4 delik açılarak karnın içi karbondioksit gazı ile şişirilir. Açılan deliklerden birinden kamera ilerletilir. Diğer deliklerden ise karın içine uzun ince yapılı aletler ilerletilerek ameliyat gerçekleştirilir.
Laparoskopi ameliyatında öncelikli olarak hasta genel anestezi altında uyutulur. Yapılacak olan kapalı ameliyatın çeşidine göre hasta sırt üstü bacaklar açık ya da düz pozisyonda yatırılır. Hastaya idrar sondası takılır. Sonrasında hasta sterilizasyon sıvıları ile dezenfekte edilir. Hastanın üzeri steril örtüler ile örtülür.
Laparoskopi ameliyatı eğer kadın hastalıkları ile ilgili olarak yapılacaksa kameranın gireceği delik göbek altından açılır. Bu deliğin çapı yaklaşık 1 cm’dir. Buradan kameranın geçeceği kadar 15 cm uzunluğunda 1 cm kalınlığında trokar adı verilen kanül yerleştirilir.
Karın içine CO2 gazı verilerek karın şişirilir. Artık kamera ile karın içi organlar rahatlıkla görünür hale gelmiştir. Yapılan kapalı ameliyatın çeşidine göre karnın sağ ya da sol alt bölgesinden ve orta hatta 5 mm’lik kesi yapılarak delikler açılır.
Açılan bu deliklerden kapalı ameliyatın yapılabilmesi için 5 mm kalınlığında 10 mm uzunluğunda kanüller yerleştirilir. Buralardan da operasyonu yapmak için kullandığımız aletler girer. Laparoskopi ameliyatı için kullandığımız aletler oldukça incedir. Kapalı ameliyat için kullandığımız bu aletlerin uzunlukları ise 30 cm civarındadır.
Bu aletlerin ucunda kapalı ameliyata olanak sunan kesen, tutan ve kanamayı durduran özel düzenekler vardır. Bazı kapalı ameliyatlarda hasta eğer bakire değilse vajinadan rahim içine bir alet yerleştirilip (manipular) hareket ettirilerek operasyonda kolaylık sağlanır. Operasyon bittikten sonra küçük olan trokarlar çıkarılır. Daha sonra karındaki gaz çıkarılarak son aşamada ise kameranın yerleştirildiği trokar kontrollü bir şekilde çıkartılır. Kesi yerine bir iki dikiş atılarak ameliyat sonlandırılır.
Laparoskopi ameliyatı Antalya’da bu konuda tecrübeli hekimler tarafından yapılabilen bir cerrahi operasyondur. Kapalı ameliyat Antalya’da cerrahi ekipman ve donanım gerektiren hastanelerde uygulanabilir. Hatta bazı hastanelerde laparoskopik cerrahi robotik yöntemler kullanılarak ileri teknoloji eşliğinde yapılır.
Antalya Laparoskopi ameliyatının yapılabildiği bir ildir. Laparoskopi Antalya’da birçok hastanede farklı kliniklerde uzman, deneyimli hekim ve personel ile yapılabilmektedir.
Laparoskopi ameliyatı fiyatları hastaneler ve uygulayan hekimler arasında farklı olabilmektedir. Laparoskopi ameliyatı deneyim ve tecrübe gerektiren özellikli bir operasyondur. O nedenle her hekim kapalı ameliyat yapmayabilir. Bu yüzden kapalı ameliyat fiyatları hekimler arası farklı çıkabilir.
Güncel laparoskopi ameliyatı fiyatları için lütfen kliniğimizi arayarak bilgi alınız.
Laparoskopi ameliyatında karına kanül yerleştirilirken batın içi bazı organlarda (barsak, mide, karaciğer, idrar kesesi gibi) yaralanma meydana gelebilir. Daha önce karın ameliyatı geçirmiş ve buna bağlı batın içi yapışıklıkları olan hastalarda bu olasılık daha yüksektir. Bu hastalarda trokar girişlerinde açık teknik tercih edilir.
Ayrıca karın içini şişirmek için verilen karbondioksit gazı cilt altına kaçabilir. Fakat bu kendiliğinden düzelir. Gaz ve hava embolisi yani damar içine hava girmesi çok nadiren olsa da gözlenmiştir.
Dış gebelik tüm gebeliklerin %1’inde görülür. Dış gebelikte ilaç tedavisi kullanıldığı gibi bazı durumlarda ise kapalı ameliyat gerekir.
Dış gebelikte kapalı ameliyat gereken durumlar;
Dış gebelikte cerrahi düşünüldüğünde laparoskopi açık ameliyata göre daha avantajlıdır. Laparoskopik olarak karına girildikten sonra dış gebelik kesesi patlamış ve kanama oluşmuşsa karın içi öncelikli olarak su ve aspiratör ile temizlenir.
Dış gebelik öncelikle tüpün ampüller kısmında olur. Bu kısımdan kesi yapılarak (salpenjektomi) gebelik materyali temizlenmeye çalışılır. Eğer ciddi bir kanama olursa, gebelik materyali temizlenemezse, tüp ciddi hasar gördüyse, hastanın tekrar gebelik isteği yoksa tüp tamamen çıkarılabilir. Bu işleme salpenjektomi adı verilir. Laparoskopik dış gebelik ameliyatından sonra karşı taraf tüp sağlamsa tekrar normal gebelik oranı %85’tir. Dış gebeliğin tekrarlama oranı ise %10’dur. Karşı taraf tüp zedelenmiş ise normal gebelik oranı %46’ya düşer. Tekrar dış gebelik oranı %52’dir.
Doğum kontrol yöntemleri arasında başarı oranı en iyi olan laparoskopi ile tüplerin bağlanması ameliyatıdır. Laparoskopi ile tüplerin bağlanması sonrasında gebelik oranı %0,1 civarındadır. Tüplerin bağlanması ameliyatının laparoskopik olarak yapılması tercih edilir.
Kapalı olarak tüplerin bağlanması ameliyatı genellikle iki kanül ile yapılabilir. Göbek altı kanülden kamera ile izlenipsağ ya da sol alt kadrandan girilen kanülden tek bir aletle tüpler kesilip koterize edilerek kanama durdurulur. Operasyon sonrası bir gece hastanede kalınıp ertesi gün eve rahatça gidilebilir.
Yumurtalık kistleri kadınlarda oldukça sık görülür. Her yumurtalık kistinin ameliyat ile çıkartılması gerekmez. Fakat ameliyat kararı verildiğinde kistin laparoskopik olarak kapalı ameliyat ile çıkartılması hastaya büyük yarar sağlar.
Yumurtalık kist ve kitlelerinin açık ya da kapalı ameliyat ile çıkarılmasını belirleyen bazı faktörler bulunmaktadır. Bunlar;
Kist ya da kitlenin iyi ya da kötü huylu olarak düşünülmesi kapalı ameliyat ya da açık ameliyat arasında karar verilmesi açısından önemlidir. İyi huylu olan kistler için laparoskopi daha çok tercih edilirken, kötü huylu kistlerde açık ameliyat tercih edilir.
Yumurtalık kistlerinin kötü olduğunu düşündüren bulgular;
Yumurtalık kistlerinin iyi huylu olduğunu düşündüren bulgular;
Bazı kistler ve kitlelerde kötü ya da iyi huylu ayrımı net yapılamadığı durumlarda laparoskopi tercih edilebilir. Bu durumlarda kapalı ameliyatta şunlara dikkat edilmelidir;
Ameliyat esnasında hızlı patolojik inceleme (frozen inceleme) yapılmalıdır. Sonuç kötü huylu çıkarsa kapalı ameliyattan açık ameliyata geçilmelidir.
Miyomlar her 8 kadından birinde görülür. Adet miktarında artış ve kansızlık, adet dönemlerinde ağrı, kısırlık, düşük ve erken doğum gibi problemler yaratabilir. Her miyomda ameliyat düşünülmez. Fakat ameliyat düşünüldüğünde hastanın tekrar çocuk sahibi olma planı varsa ya da yaşı gençse rahmi almak yerine sadece miyom ya da miyomları çıkarmak tercih edilir.
Miyom ameliyatlarının laparoskopik mi yoksa açık ameliyat şeklinde yapılması hala tartışma konusudur. Bu ayrım cerrahın tecrübesine, miyomların sayısı, büyüklüğü ve yerleşimine göre yapılır. Laparoskopik miyom ameliyatının tercih edilmesi için;
Miyom ameliyatı eğer laparoskopi ile yapılacaksa miyomların yerleşim, sayı ve boyutları ultrasonografi ya da MR görüntüleme ile belirlenmelidir. Laparoskopik ameliyatta cerrah rahme dokunup kontrol edemeyeceği için rahmin kas tabakasında yerleşen küçük miyomlar tespit edilip çıkartılamayabilir. Laparoskopik ameliyat sonrası bu miyomlar büyüyerek beklenmedik tekrarlara neden olabilir.
Birçok miyom ameliyatı 3 kanül ile yapılabilir. Bir tanesi göbek altı diğer ikisi sağ ve sol alt karına yerleştirilir.
Miyomun olduğu rahim bölgesine kesi yapılarak miyoma ulaşılır. Miyom tutularak rahimden serbestleştirilir. Serbestleşen miyom çıkartılır. Oluşan defekt laparoskopik sütür teknikleri ile kapatılır. Rahim dışına çıkarılan miyom morselatör adındaki alet ile parçalanıp küçük hale getirilerek karın dışına çıkartılır.
Rahim ve yumurtalıkların alınması gerektiğinde bu ameliyat laparoskopik olarak kapalı şekilde yapılabilir. Rahimde belirgin sarkma varsa laparoskopi tercih edilmez. Bu durumda rahim ve yumurtalıklar vajinal yoldan rahatlıkla çıkarılabilir. Laparoskopik rahim ameliyatları açık olanlara göre belirgin üstünlük gösterir. Bu avantajlar;
Laparoskopik rahim ameliyatları genellikle 3 kanül ile yapılır. Bazen 4 kanül gerekebilir. Hasta operasyon için hazırlandıktan sonra idrar sondası takılır. Rahim içine rahim hareketlerini kontrol etmek için manipülatör denen bir alet yerleştirilir. Her iki üreter (idrar kanalı) izlenip yumurtalıklar ve rahim gerekli yerlerden kesilerek serbestleştirilir.
Bipolar koter ile ligasure gibi laparoskopik aletlerin olması bu işlemleri oldukça kolaylaştırır. Rahim vajinal yoldan ya da morselatör ile parçalanarak karındaki kanülden çıkarılır. Vajinal açıklık dikilerek kapatılır.
Endometriozis rahim içi zar tabakasının karnın farklı yerlerinde bulunmasıdır. Endometriozis cerrahisi genellikle ağrı ya da kısırlık için yapılır. Laparoskopi ile karın içi görüntülenir. Endometriozis odağı varsa temizlenir. Endometriozis karın içi yapışıklıklara neden olabilir. Yapışıklık varsa bunlar açılır. Aynı seansta rahimden renkli bir sıvı verilerek tüplerin açık olup olmadığına bakılabilir.
Rahim ve yumurtalıklarla ilgili daha detaylı bilgi almak istendiğimizde laparoskopiyi kullanırız. Rahim ve yumurtalıklarla ilgili anomali şüphesi olduğunda laparoskopi ile mutlaka kesin tanı konulmalıdır. Rahmin olmaması, yumurtalıkların olmaması, çift rahim, rahimde perde ve rahimde şekil bozukluklarında kapalı ameliyat olan laparoskopi ile bakılarak tanı konabilir.
Rahim filminde tüplerin kapalı olduğu düşünüldüğünde mutlaka tanısal laparoskopi ile karına girilir. Rahimden renkli bir sıvı verilerek gerçekten tüplerin kapalı olup olmadığı belirlenir. Bazen rahim filmi sırasında tüpler kasılarak kapalı görüntü yaratır. Bu durumda laparoskopi direk tüplerin açık olduğunu belirler. Tüplerde tıkanıklık varsa da aynı ameliyatla tüpler açılabilir.
Tekrarlayan düşüklerde, tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarında, kronik pelvik ağrıda da tanısal laparoskopi yapılır. Aynı ameliyatta bir sorunla karşılaşılırsa tedavi de edilebilir.
Tüplerdeki enfeksiyon ve yapışıklıklar sıvıların tüp içinde birikmesine ve tüplerde sucuk gibi şişkinliklere neden olur. Buna hidrosalpinks denir. Hidrosalpinks tanısı ultrason ya da rahim filmi ile konabilir.
Tüplerin şişmesi çocuk sahibi olmayı engelleyen bir durumdur. Tüplerin şişmesi ile birlikte tüpler hem fonksiyonunu kaybeder hem de oluşan akıntılar rahimde bebeğin tutunmasını önler. Bunun için tüp bebek düşünmeden önce mutlaka hidrosalpinksli tüpler çıkarılmalıdır. Bu işlem laparoskopik olarak yapılır.
Merhaba hocam Doğum kontrol yöntemlerinden olan tüplerin bağlanması uygulamasını yaptırmak istiyoruz ücreti hakkında bilgi alabilir miyim?
Fiyat ve detaylı bilgi için lütfen 0 (242) 322 9773 numaralı hattımızdan bize ulaşınız.
İki yumurtalığımda da çikolata kisti var. 3-4 ay önce 3.5cm di doğum kontrol hapı verdi doktorum fakat kontrole gittiğimde kistim 4.7 cm olmuş. Laparoskopi yöntemiyle ameliyat olmak istiyorum. Fiyat bilgisi verebilir misiniz acaba?
Kapalı ameliyat fiyat bilgisi için lütfen 0 242 322 97 73 numaralı sabit hattımız dan bize ulaşınız.